Hiçbir Şey Hakkında Her Şey: PODCASTleri dinleyin!
Hiçbir Şey Hakkında Her Şey: PODCASTleri dinleyin!
söz müzik - Arda Aydın
düzenleme - Orçun Tekelioğlu / Murat Tunalı
animasyon - Kaan Demirçelik
Yazılmış Tüm Mektuplar albümü ve Başımın Üstündeki Kadın teklisinden sonra Arda Aydın'ın 3. çalışması
söz müzik - Arda Aydın
düzenleme - Orçun Tekelioğlu
Albüm! Bir albüm yapmak ya da daha kolay bir anlatımla yapılan şarkıları biraraya toplayıp dinlenmeye hazır hale getirmek. Dile kolay; hem de çok kolay. Çok uzun saatler stüdyoda kalmak, çok uzun süre ışıklı bir ekrana bakmak, çok fazla ses yorgunluğu, çok kafa karışıklığı, vesaire. Bu şarkı bu haliyle iyi oldu mu, o enstrüman daha mı iyi, acaba vokalleri daha mı öne çıkaralım, davulla bası biraz açalım ama piyanoyu o kadar gömmeyelim filan derken, miksten sonra şarkıları dinle, masteringe yolla geldiğinde dinle, bu olmamış bir daha dinle, dinlet fikir al… offf çok yorucu fakat keyfine diyecek yok. Biz Orçun’la bir yola çıkalım, müzik yapıp eğlenelim derken biraz yorduk kendimizi galiba. Çocukcağız yazık, sabahlara kadar çalışıp, acaba şunun şurası şöyle mi olsa Orçunum dediğimde peki Ardacım demekten başka bir şey yapmadı; yapamadı aslında, çünkü neyi duymak istediğimi biliyordum, neyi duymak istediğimi biliyordu.
Yazılmış Tüm Mektuplar’ın hikâyesi hiç de kan ter gözyaşı değil. Aslında çok basit. Hadi şarkı kaydedelim dedik ve bunu hayata geçirdik. Bu kadar basit. Bu şarkıların hepsi birer mektup, burası gerçek. Bugüne kadar yazdığım tüm mektupların sadece bir kısmı. Diğer mektuplar da zamanla dinlenecek kıvama gelir diye düşünüyorum. Siz dinlemek isterseniz elbette. Gece Vapurunun Kenarından geçip, Kimden Olduğu Belli Olmayan bir şeyden Sonra, Güneşte, Kalmasın İzimiz derseniz belki; belli mi olur? Hayat bu. Yeni mektuplar yazdırır insana. Ummaktan ve enstrümanı ele almaktan başka çare yok. Delirmemek için…
Şarkıları tüm dijital platformlardan dinleyebilirsiniz:
Tüm şarkıların söz ve müzikleri: Arda Aydın
Düzenlemeler, piyano ve trompet: Orçun Tekelioğlu
Davul: Bilal Nazlıgül
Bass Gitar: Şafak Kocadağ
Elektrik Gitar: Murat Tunalı
Ses Mühendisi ve Miks: Mert Kasap
Kayıtlar: Erekli Tunç Stüdyosu/Moda
Uzun yıllar, gerçekten uzun yıllar boyunca sanatın (plastik sanatlar dışında) her alanında uğraş verdim.
Seslendirme yaparak başladığım işlere tiyatro ve müziği ekledim. Oyunculuk, sahnede, kamera önünde, sokakta hep devam etti. Eğitim almaya gelince sıra, lise yıllarında biriktirdiğim tüm müzik heyecanımın, Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nın şimdilerde yalnızca “parsel” olarak görülüp fena popüler olan Beşiktaş’taki binalarında tiyatro bölümüyle hemhâl olması için uğraş verdim.
O zamanki düşüncem şuydu; acaba tüm bu çabalarım profesyonel bir tiyatro sanatçısı olarak sürdüreceğim yaşantımda, profesyonel bir şarkı sözü yazarı, besteci ve solist olarak da devam etmemi sağlayacak mıydı? Sağladı. Okulun 3. yılında bir orkestra kurdum ve şimdilerde çok beğenerek dinlediğiniz çok meşhur müzisyen arkadaşlarımla Frank Sinatra Şarkıları adı altında konserler vermeye başladım. İşi biraz abartıp 3. konserime ENKA Açıkhava Sahnesi’nde çıktım, bu da beni biraz telaşlandırmış olacak ki, sonraki konser için 1 sene beklemem gerekti. Bu konserler esnasında solist ve müzisyen olarak kazandığım tecrübe inanılmazdı.
İlk kez bir enstrüman çalmaya başladığımda 15 yaşındaydım, üç enstrümanı da çalabiliyor hale geldiğimde 22. Bu da bana müzikle ilgili müthiş bir özgüven verdi. Şimdi üç enstrümanı da aynı ustalıkla çalabilen bir tiyatro oyuncusuyum.
Tüm bu süreç bana kendi şarkılarımı yazabilmeyi de sağladı. İlk yayınladığım Gece Vapuru şarkısını yazdığımda sene 2005’ti; kaydedildiği tarih 2011. Aradan geçen zaman içinde bir çok beste girişiminde bulunmama rağmen, bunların bir girişim olarak kalmasında fayda olduğunu gördüm; durduk yere insanların kulaklarını tırmalamanın ve “Bir Nefret Objesi Olarak Arda Aydın Şarkıları ve Toplumsal Sorunlarda Oynadığı Büyük Rol” başlığı altında yüksek lisans tez çalışmalarının malzemesi olmanın manası yoktu:-) Bu sebepten belki de Gece Vapuru’nu kaydetmek için uzun zaman bekledim.
Oyuncusu olduğum Şehir Tiyatroları’nda 2003 yılından itibaren durmaksızın 16 sezondur müzikallerde oynamanın da verdiği rahatlıkla “nasıl olsa müzik yapmaya ve şarkı söylemeye devam ediyorum” düşüncesiyle belki de, müzik işlerini biraz geri planda bıraktım. Fakat başladı mı devamı gelir ya her şeyin,
Gece Vapuru’na Kenarından eklendi. Bu şarkılara Kimden Olduğu Belli Olmayan tam bu zamanlarda dahil oldu. Aslında teker teker piyasaya sürülse üç tekli ya da şimdilerin özenti tabiriyle single’lık albüm yapabilecek kadar şarkı vardı elimde. Bu şarkılar sevgili Hakan Süersan tarafından düzenlendi ve kaydedildi. Birçok ünlü müzisyen çaldı kayıtlarda. 4. şarkı Sonra 2014 yılında ortaya çıktı ve Murat Tunalı’nın elinde bambaşka bir hüzne sahip olmasına rağmen bir enerji ve neşe kaynağına dönüştü. Çok iyi oldu, çok da güzel iyi oldu:-)
Tüm bu şarkıların yanına eski şarkılara yeni düzenlemeler eklendi. Ünzile’yi misal tam bu çocuk istismarcılarının azıttıkları ve ülkede sanki hiç yoklarmış gibi davranıldığı zamanlarda yeniden düzenleyip yayına soktuk. Sosyal medyada çok ses getirdi. Derken yeni şarkılar geldi, eklendi ve Güneşte bir yaz başı çok sevgili bir aşka yazıldı, sonrasında biz sevgili dostum ve aranjörüm Orçun Tekelioğlu’yla tüm bu şarkıları toparlayıp bir albüm haline getirdiğimiz esnada, alâsını yaparız dediğim arabesk rock, Kalmadı İzimiz’i besteledim.
Müzik serüveni çok kısa bu şekildeydi. Daha nice şarkıların yapıldığı bir geleceğe doğru yol almak istediğim aşikâr. Müzik bir başka hayal değildi hiçbir zaman; hep gerçek hedefti. Asıl dertler ve sevinçler hep müzik sayesinde aktarılabildi.
Tam da bu sebepten yazdığım hepi topu iki tiyatro oyunu da müzikal tekstler oldu. Köpekler ve Bize Bir Oyun Lazım Azizim yazmaktan gurur duyduğum iki müzikalim oldu. Bestelemek şansına erişebilir miyim bilemiyorum ama o işe de Orçun bakıversin bir zahmet:-)
Not: Biraderler Cabaret nerede diye soranlarınız olmuştur, söyleyeyim. 2016 yılında uzun yıllardır Türk sahnelerinde olmayan bir tarzı, kabareyi yeniden canlandırmak için kurduğum bir ekiple yaptığımız iş, müzikal anlamda yolculuğun en tatlı kısımlarından biri halâ. İzleme şansınız olursa yakalayın, kaçırmayın.
Sevgiyle
Arda Aydın
Akan nehirde, yakan güneşte
İkimizin de ait olduğu yerde
Dinlenmek gerek bazen
Pek bir sakin olduğumuz süreçte
Akan nehirde, yakan güneşte
Kafanın almadığı bu zor dönemde
Durup düşünmek iyi olur zaten
Hepten sana sevdalı bu yürekle
Çok zor gibi gelir bu yol
Saklanan bir kural yok dedim sana
Aaah
Yaklaşan bize gezi gelir gibi ama
Aaah
Nehir akarken, güneş yakarken
Serilen ömrümüz bize gülümserken
Mutsuz umutsuz olmamak için
Elele verip doğrulmalı yerden
Akan nehirde, yakan güneşte
Sarılıp uyuyamadığımz bu süreçte
Sadece ve sade hakikat için
Ellerimi açık bıraktım ellerine
Çok zor gibi gelir bu yol
Saklanan bir kural yok dedim sana
Aaah
Aşk bile geri gelir gibi bize ama
Aaah
Nehir akarken, güneş yakarken
Bulut toplamak gerek sabah erken
Sakin, huzurlu bir hayat için
Çırılçıplak suya girmek gerek bazen
Akan nehirde, yakan güneşte
İkimizin de ait olduğu bu yerde
Temizlenip arınmak gerek bazen
Sevgiyi çoğalttığımız bu yerde
Sen ve ben
Gece vapuru kalkıp gider bu limandan
Gece vapuru durmaz ki hiç durduğu yerde
Gece vapuru sessiz gider bu sularda
Gece vapuru yanaşmaz hiç istemezse
Ara sıra durduğu yerlerde
Ya indin, ya bindin
Sonra kaçırdığın geminin arkasından bakarsın
Gece vapuru sessiz gider bu sularda
Gece vapuru yanaşmaz hiç istemezse
Kaldığı son limandan binen sen ve ben yalandık zaten
Karanlık içinde hep yalnızken
Hayır olmaz
Yok yok artık binmem
Yok yok yok batsın bu gece de, bu karanlık sular da
Sen gelsen de ben dönmem
Gittiğin yerden dönme sakın ha, çok karanlık sokaklar
Saklar, içim tutar
Sonra beni yakar
Seni bir alev gibi bana sunar
Ya da hep olurmuşum gibi bakar
Oysa seni arar
Burdan yeni bakar
Bana hep dururmuşum gibi sorar
Ya da yok olurmuşuz gibi susar
Bıraktık, gözümüzden ah
Düşer mi sözümüzden ah
Sor artık yerimizde kalmadı izimiz
Bıraktık, gözümüzden ah
Düşer mi sözümüzden ah
Sor artık yerimizde kalmadı izimiz
Oradan kalbine döndüm
Oradan kalbime döndüm
Seni bir umut gibi yaşatmaya
Seni bir umut gibi yaşatmaya
Kimler yangını gördü
Kimler yangını gördü
Bizi bir alev gibi karartmaya
Bizi bir alev gibi karartmaya
Saklamaktan yorgun düştüm
Ama yok
Dua edip kalktım her gün
Çok zor
Çok zor birden nefes almak
Duymak hikayeyi
Bitmeden işgalleri
Yakmak, kalmaz bir şey diye
Unuttum tüm gerçeği
Almak, duymak hikayeyi
Bitmeden işgalleri
Yakmak, kalmaz bir şey diye
Unuttum tüm gerçeği
Saklamaktan korkar insan
Tutunsam kenarından
Saklamaktan yorgun düştüm
Ama yok
Dua edip kalktım her gün
Çok zor
Kaybolurken ne hisseder insan
Çok zor birden nefes almak
Duymak hikayeyi
Bitmeden işgalleri
Yakmak, kalmaz bir şey diye
Unuttum tüm gerçeği
Almak, duymak hikayeyi
Bitmeden işgalleri
Yakmak, kalmaz bir şey diye
Unuttum tüm gerçeği
Çok zor
İşte rüzgârın sesi
Hem de yağmur öncesi
Dayanamam yokluğuna
Anla
Dans edip boşluğunda
Saklanamam boşluğunda
Bıraktığın tutsaklığa
Ağla
Vazgeçip hikayeden
Saklı durduk, ağladık
Viran olduk yapmadık
Sonra
Yapmayıp düşündükçe
İçli durduk, tuhaftık
Zorla olmaz, anladık
Sonra
Sırf elbiseni koklardım
Her gecemi ışıl ışıl parıldattın o tatlı nefesinle
Çırp ellerini, yaklaştır gözlerini
Bir an için umutlanmak isterdim senle
İşte rüzgârın sesi
Hem de yağmur öncesi
Dayanamam yokluğuna
Anla
Vazgeçip hikayeden
Saklı durduk, ağladık
Viran olduk yapmadık
Sonra
Sırf elbiseni koklardım
Her gecemi ışıl ışıl parıldattın o tatlı nefesinle
Çırp ellerini, yaklaştır gözlerini
Bir an için umutlanmak isterdim senle
Aynı yolları dolaştık
Aynı zamanda geldik biz
Başka bir yerde buluştuk
Aynı aşkla seviştik biz
Korkmuştum oysa
Anladım şimdi
Ölmedi asla
Asla yanlış olmaz
Sardıkça sardık
Boğazlarımız düğümlendi
Ellerim çözüldü, artık kurtulamazdım
Yandıkça kaçtık
Dualarımız kabullendi
Yerlere gömüldük, artık kurtulamazdım
Saklı yolları dolaştık
Ayrı yerlerden gittik biz
Sanki hiç buluşmamıştık
Farklı yollara kaçtık biz
Sormuştum oysa
Ağladım şimdi
Görmedi asla
Asla farklı olmaz
Sardıkça sardık
Boğazlarımız düğümlendi
Ellerim çözüldü artık kurtulamazdım
Yandıkça kaçtık
Dualarımız kabullendi
Yerlere gömüldük, artık kurtulamazdım
Seneye ömürden bir parça alıverip istediğin yerde olmak başka
Yaşadığın açlığı bir kenara koyuverip olmadığın yerde durmak başka
Beklediğin gibi olmadı diye susup dilinin aynasına hepten kafa tutup
Görmediğin halde aşktan hapı yutup, söylediğinle yaptığın başka
Başımın üstündeki kadın
Bir ara sandım ki kalmadın, hiç olmadın
Sonra bir baktım ki tam buradasın
Başımın üstündeki kadın
Geldin ve aklımla oynadın, hiç durmadın
Sanma ki kaçtım hiç yorulmadım
Yaklaştıkça doğru kavuşur doğruya
Paylaştıkça kalp unutur yer vermez sorguya
Sen, rüzgarım esen
Doğruyu bilen
Gerçeği görensin sen gözleri gülensin ah
Yaprağım titrer, korkuyu siler
Göze aldığım herşeysin umudumsun sen
Başımın üstündeki kadın
Bir ara sandım ki kalmadın, hiç olmadın
Sonra bir baktım ki tam buradasın
Başımın üstündeki kadın
Geldin ve aklımla oynadın, hiç durmadın
Hiç durmadın
Yaklaştıkça doğru kavuşur doğruya
Paylaştıkça kalp unutur yer vermez sorguya
Sen, rüzgarım esen, rüzgarım esen
Doğruyu bilen, doğruyu bilen
Gerçeği görensin sen gözleri gülensin ah
Yaprağım titrer, yaprağım titrer
Korkuyu siler, korkuyu siler
Göze aldığım herşeysin umudumsun sen
Yaklaştıkça doğru kavuşur doğruya
Paylaştıkça kalp unutur yer vermez sorguya
Sen rüzgarım esen, rüzgarım esen
doğruyu bilen, doğruyu bilen
Gerçeği görensin sen gözleri gülensin ah
Yaprağım titrer, yaprağım titrer
Korkuyu siler, korkuyu siler
Göze aldığım herşeysin umudumsun sen
Bir çocuğun olsun istedin adı Gece
Mutluluğa hasret olduğunu görünce
İkincisi kız oldu güzeldi Mercan
Gözleri mavi dedin bu kesin babadan
Sanki ayda bir güneş Gece ile Mercan
Saflığı tuhaflığı güzelliği anadan
Kimseyi üzmez kırmaz aldatmaz Gece
Kalbi kırıldı azıcık bir kızı sevince
Sen hiç akıl deme ona
Yürürken adım adım sana
Sokaklar oyun yeri bize
Çocuklar gelir evimize
Büyürken tanır gibi onu
Sever gibiydiler okul yolu
Sanatla haşır neşir olup
Büyüdüler hep
Saflığı annesinden aldı bizim oğlan
Kızın sırları vardı saklayacak babadan
Annenin ismi rehber gülüşüyse neşe
Çocukların sevgisi girince işe
Mercan'ın zaafları bir kediyle köpek
Sabah uykusu tatlı mecbur gezdirecek
Gece'nin eline başını koyardı bizim kedi
Uykusu hafiftir onun biraz da deli
Baktık emek emek ona
Yanındayken güler bana
Güzelliği olmasaydı da
Gelirlerdi aramıza
Soluklaştı Gece birden
Mercan'a ne oldu bilmeden
Uzaklaştı sana bana
Silindiler hep
Baktık emek emek ona
Yanındayken güler bana
Güzelliği olmasaydı da
Gelirlerdi aramıza
Soluklaştı Gece birden
Mercan'a ne oldu bilmeden
Uzaklaştı sana bana
Silindiler hep
Olmayınca olmadı bu iki insan
Saplanan bıçak gibi oldu sonra her an
Hikayenin tamamı hayaldi bitti
Gece ile Mercan'ın hayali de
Güzeldi
Sana bir köşeden baktım önce
Eteğin hafif kısaydı güzeldin bence
Gözünü gözüme diktin öyle
Daha bir kelime bulamadım bu tuhaf hale
Yaşandığında bir tebessüme isim koyamam
Saatleri sayamam, günleri tutamam
Her ânı sabah kabul ettim
Güneşin doğuşuydu bana bakan gözlerin
Yağmura kıyamam, toprağı atamam
İnsan sevdiğini öldürür ben buna inanamam
Her ânı sabah kabul ettim
Güneşin doğuşuydu bana bakan gözlerin
Yağmura kıyamam, toprağı atamam
İnsan sevdiğini öldürür ben buna inanamam
Yine bir geceden baktık böyle
Işık almayan camı olan o tuhaf evde
Gözümü gözüne diktim öyle
Sana git dedim karanlığa gömülme benle
Yaşandığında bir tebessüme isim koyamam
Saatleri sayamam, günleri tutamam
Her ânı sabah kabul ettim
Güneşin doğuşuydu bana bakan gözlerin
Yağmura kıyamam, toprağı atamam
İnsan sevdiğini öldürür ben buna inanamam
Her ânı sabah kabul ettim
Güneşin doğuşuydu bana bakan gözlerin
Yağmura kıyamam, toprağı atamam
İnsan sevdiğini öldürür ben buna inanamam
Copyright © 2017-21 Arda Aydın Biraderler Yapım- All Rights Reserved.
info@ardaydin.com